Ay Işığında Şamata (Tiyatro -  Kitap)

İlk defa 1977 senesinde İstanbul belediyesi şehir tiyatroları tarafından sahnelenmiştir. Haldun Taner'in "ayışığında çalışkur" adlı öyküsünden yine kendi uyarlamasıdır "Ay Işığında Şamata". İstanbul Şehir tiyatroları tarafından kitaba uygun düzenlenen oyun 06.06.2017 tarihinde Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesin de seyircisiyle buluştu. Oyunun tanıtım videosunu izleyebilirsiniz. Etik kurallara göre telefonumla taciz etmemeyi uygun bulduğum için fotoğraf çekmedim. 

Komedi türünde olan oyun, süprizlerle dolu. Bir apartman ve sakinlerinin hikayesi olan "Ay ışığında şamata" birinci perdenin sonunda selam verir. -Tek perde miydi şimdi aa?- derken, seyircinin arasından biri fırlıyor ayağa (Özgür Dağ- Oyuncu) kalkıyor "Böyle oyun mu olur kardeşim!" bir müddet sahne ve seyirciye bakıyorsunuz. Ortam gergin derken üç kişi daha dikiliyor oyunu eleştiri yağmuruna tutuyorlar. (Bir an biri gaza gelip "-hee aynen"  diye tepki verecek olmasından korktum çünkü tiyatro ful çekiyor ve orası 3972 kişilik riskli.) 


Yozlaşmış insanları anlatan birinci perdenin aksine ikinci perde de  oyun daha zevkli bir hal alıyor karakterler oynadığı karakterin tam tersini oynamaya başlıyor. İtiraz eden seyirciyi oynayan oyuncular  bu sefer oyunu sahneden izliyorlar. Epik tiyatro örneklerini sevdiğimden mi bilinmez beğendim. 

Epik tiyatro nedir?
"Epik tiyatro hayata ve sahneye eleştirel bir gözle yaklaşabilmektir. Sahnedekinin bir oyun olduğunu seyirciye hatırlatmak, izleyiciyi gözlemci yaparak onu etkin konuma sokarak bir yargıya varmak istenir. Bertolt Brecht, “Burası bir tiyatro sahnesi ve sizler de izieyicilersiniz.” diyerek seyirciyi oyunun dışında tutmuştur."


Oyunu eleştirmek haddime olmasa da bir kaç problemin olduğu da aşikar idi bunlar bir oyun için geçerli olabilecek sorunlar; Ses patlamaları, müziğin şarkı sözlerini bastırması gibi..
Oyunculuklar harikaydı; fakat oyun güncel değildi. Yani espiriler verilen mesajlar yerini bulmadı. Seyirci ortalamasını şöyle bir ölçtüm ortalama 22-23 yaşında birey 70'lerin Türkiye'sini dinlese de bir şey anladığını sanmıyorum. Emre Narcı'nın (oyuncu) Rap yaptığı kısım çağa yaklaştırmış olsa da oyun anlık ışınlanmalar ile zaman tünelinde gezdi dolaştı ki Ses düzeninin kötülüğünden sadece müziği dinlemiş olduk. Bu oyuna güncelleme lazım. Belki de üçüncü perdesini yazıp güncel bir apartman haline gelip konu şimdiki Türkiye olabilir. Şerit şerit yollar... Neyse. İyi seyirler



[Şehir Tiyatroları Oyunculardan hocam Emre Narcı'nın daveti dolayısıyla ve şanslı hissiyatımla yürekten  teşekkür ederim.]


Ferhan Kara




x

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KORUYUCU